“SEN MÜFETTİŞ MİSİN?”
Giresun Ticaret Borsası Başkanı Temel Yanıkoğlu, Karan'a "Sen Ticaret Borsalarının faaliyetlerini kontrol eden ve yerindelik denetimini yapan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müfettişimisin ki ağzına geleni konuşuyorsun" diye çıkıştı.
Giresun Ticaret Borsası Başkanı Temel Yanıkoğlu, ile Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan arasında başlayan karşılıklı suçlayıcı açıklamalar giderek ileri boyutlara tanışmaya başladı. Karan'ın son açıklamalarına borsa başkanı ağır sözlerle karşılık verdi. Borsa Başkanı Yanıkoğlu, Ziraat Odası Başkanı Karan’ı, fındıkçıları “Tellioğulları ve Seferoğulları” mantığı ile düşman kardeşlerde dönüştürmeye çalıştığını ileri sürdü. Temel Yanıkoğlu, Karan’a “Sen Ticaret Borsalarının faaliyetlerini kontrol eden ve yerindelik denetimini yapan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müfettişimi sin ki ağzına geleni konuşuyorsun” diye çıkıştı.
Yanıkoğlu, Giresun Ziraat Odası Başkanlığında bulunan Sn. Nurittin Karan’ın, suçluluk psikolojisiyle olsa gerek Ticaret Borsalarımızı, Fındık Tanıtım Grubu ve kendilerinin de üyesi olduğu Ulusal Fındık Konseyini hedef alan seviyesiz ve yakışıksız ifadelerini tekrar tekrar dinlenmekten utanç duyduğumu öncelikle belirtmek isterim” dedi.
Yanıkoğlu açıklamasında şöyle dedi: "Fındığımızı emekleriyle yoğuran üreticimizin yegane kuruluşu olan Giresun’daki Ziraat Odalarımızın, Kurumumuzu hedef alan hangi maksada hizmet ettiğini anlamakta zorluk çektiğimiz yanlış tavırlı geçen haftalardaki beyanatlarını üzülerek kamuoyundan öğrenmiş bulunmaktayız ifadeleriyle kamuoyunun takdirine arz ettiğimiz olayların üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen bu makamda oturan kişinin fındık üreticisini yanlış yönlendirerek fındık fiyatları şöyle olacak böyle olacak ifadeleriyle üreticileri yanlış yönlendirmesi neticesinde mensubu bulunduğu kurumun üreticilerini ne tür bir yanlışlığa götürdüğünü hep beraber izlemişken şimdi geçen hafta Cuma günü basından öğrendiğimiz kadarıyla kurumlarımızı hedef alan ve beyanatları ile kurumlarımızın işlevselliğini yitirdiğine kadar ileri gidebilecek had sınırlarını aşan ifadelerle yorumlarda bulunmasının bir defa kendi cahilliği olduğunu ifade etmek istiyorum. Özellikle Ticaret Borsaları Anayasa’nın 135. Maddesine göre kurulmuş kurumlardır. İşlevselliğini yitirdiğini Devleti yönetenler öyle düşünüyorlar ise zaten bu kurumları Anayasa gerekliliklerine göre ortadan kaldırırlar. Sizin ifadelerinizle bu kurumların işlevselliğini yitirdiğine kimsenin kanaat getirmeyeceğinin öncelikle tarafınızdan bilinmesini isterim. Bizim açımızdan da Ziraat Odalarının işlevselliğini yitirdiğini söylemek nasıl çok gereksiz bir çıkış olacağı gerçeği de göz önünde bulundurularak buna göre sorumluluk makamlarında oturanların ne konuştuğunu bilmesi gerekirdi. Bu tür çıkışlar ile sanırız ki gündemde kalma hedefindesiniz. Gündeme aslı astarı olmayan söylemlerle fındık sektörünün önemli kurumlarını hedef alarak değil üreticinin refahına, gelişimine ve fındık tarımının sürdürülebilir stratejik hedeflerine yönelik ar-ge yapan bir kurum temsilcisi gibi davranmanızı tavsiye etmekten başka bir şeyin elimizden gelmediğini ifade etmek isterim.
Türk Fındığına hizmet eden tüm kesimleri itham ederek çeşitli davranış ve söylemlerle gündemi meşgul etmeye çalışan bu zihniyetin geliştirilebilir bir fındık tarımı için neler yapması gerektiğine yoğunlaşması gerekirken Fındık Sektörünün önemli kurum ve kuruluşlarını hedef almasını ve hedef göstermesinin akıl tutulmasından öte bir yanı olmadığını şiddetle bu zihniyetin yüzüne vurmak istiyorum. Enerjimizi tüketmeye çalışan ve daha fazla fındık satmaya çalışan sektörün taraflarını düşmanca tavırlarla ötekileştirmenin üreticinin temsilcisi olduğunu iddia eden şahısların Yeşilçam’daki Yeşil Vadi filminde olduğu gibi bir tarafı Tellioğulları, diğer tarafı da Seferoğulları mantığına sokmaya çalışan düşman taraflara dönüştürmesinin Millet olma özelimize büyük zararlar verdiğini bu şahsa hatırlatmanın Türk Milletinin bir evladı olarak kendime borç biliyorum.
Ziraat Odaları Üreticimizin çok önemli kuruluşlarıdır. Önemli işler yapması gereken kurumlardır. Üreticimizin aydınlanması için yayın ve yayım faaliyetleri gibi faaliyetler yürüten kurumlardır. Hepsinden öte üreticiye önder olan kurumlardır. Biz öyle olduğunu biliyoruz. Bunu da kendi ölçülerinde yaptıklarını düşünüyoruz. Daha doğrusu düşünmek istiyoruz.
Ancak, eline mikrofonu ve kalemi alan makam sahibi olan bu kişilerin kurumları bu şekilde yıpratarak kurumlar arasındaki uyumu bozmaya hiç mi hiç hakları yoktur. Kimsenin kimseye elinde tutar dalı olmayan söylemlerle iftira atmasının da anlamı yoktur.
Bu ülkenin İhracatçısı Mars’dan mı geldi? O da hem üretici hem ihracatçı, sanki bu insanları Fındığın düşmanı olarak göstermen ile senin eline ne geçecek? Başkanlığını yaptığın üreticilerin haklarını bu şekilde mi koruduğunu zannediyorsun? Toplum hafızasını böylesi boş işlerle neden uğraştırıyorsun? Ziraat Odaları ile Üreticiyi, Tüccar ve İhracatçı ile neden karşı karşıya getirmeye çalışıyorsun?
Herkes Türk Fındığının iyiliği için çalışıyor, Ziraat Odalarımız, Ticaret Borsalarımız, Fındık Tanıtım Grubu, Ulusal Fındık Konseyi hepsi Türkiye’nin değerleri.
Bu kurumları bu türden yalan yanlış söylemlerle haddine mi ki küçük düşürmeye çalışıyorsun. Üreticiyi yanlış yönlendirerek fiyat hareketlerinin yüksek olacağı yönünde basın yoluyla boy boy fotoğraflar verip üreticiye satmayın diyerek yönlendiren ve bugünkü tablonun çıkmasına asıl sebep olan ve bunu hep fındığın ticaretini yapanların sırtına sanki suçlu onlar imişler gibi kamuoyu önünde lanse etmeye çalışanlar sizler değil misiniz. Fındık fiyatlarının yükselmesini sanki istemeyen kimseler gibi diğer kesimleri itham etmenin bugüne kadar hangi faydalarını gördünüz diye Sizlere sormak lazım.
Üreticinin fındığına en yüksek fiyatı alması için elini taşın altına koyan, Ülkenin çok önemli kuruluşlarıyla birliktelik yapan ve bunu Sn. Başbakan Yardımcımızın yardımları, talimatları ve yönlendirmeleriyle bir yerlere getirerek hak ve adaletin fındık ticaretinde oluşması için kendine Kanunda aldığı yetkiler ile objektif ortamda fındık ticaretinin oluşmasını isteyenin istediği fiyata açık artırma usulü ile fındığını satabileceği, oluşan fiyatların tespitinin yapılarak tescil ve ilan edileceği ve tüm Dünya’nın oluşan fındık ticaretinin hangi fiyat ve ciro da gerçekleşeceğini göreceği bir ortam yaratılmaya çalışılırken anlamsız ve dibi olmayan söylemlerle Üreticinin düşmanı kurumlar olarak yansıtılmamızın bu makamı işgal eden insanlara yakışmadığını bir kez daha kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Fındığını satmak istemeyen üreticiye ise depoya koyarak ürün senedini alabileceği bir hizmet ortamı yaratmak için çabalayan Giresun Ticaret Borsası’nı üretici nezdinde küçük düşürmeye hiçbir kimsenin hakkı yoktur. Biz adaletli, Hakkı ve Hakkaniyeti gözeten bir fındık ticaretinin gelişmesini üreticinin mutlu mesut en yüksek fiyata ürününü satabileceği, tüccarın da kaliteli fındığa en yüksek fiyatı vererek ve bilerek fındık alabileceği bir platformu oluşturmak istiyoruz.
Yoksa Fındığın çok önemli kurumları olan borsaları, Karadeniz ve İstanbul İhracatçı Birliklerinin bünyesinde kurulan Fındık Tanıtım Grubunu, Ulusal Fındık Konseyini ve tekelcilere hizmet eden adeta üreticinin alın terini işbirlikçi bir zihniyetle bir takım kesimlere pazarlayan bu söylemlerin Ziraat Odalarının değil, kurumu temsilen bulunan bir şahsın hezeyanları olduğunu ifade etmek istiyoruz. Yani bizim kurumlarla hiçbir sorunumuz yok hattı zatında işbirliğinde olmak istediğimizi de kendilerine kaç kez ifade etmişizdir. Ancak böyle suçlayıcı ifadelerle işbirliği yürütmenin ne faydası olabilir ki sormak lazım. Özetlemek gerekirse Fındık Tanıtım Grubu gibi altı kıtada tanıtım faaliyeti yürüten ve Türk Fındığının imajını ve Türk Fındığını en iyi şekilde ticaretinin olması için çaba gösteren kesimleri Üretici düşmanı gibi göstermenin kimseye fayda sağlamayacağını. Birlik ve beraberlik içerisinde çalışma kültürünün hepimize, Ülkemize ve Milletimize refah seviyesi yüksek fındık üreticisi ve fındık üreten bir ülke konuma getireceğinin bilinmesini tüm fındık kesimlerine bir kez daha buradan seslenmek istiyorum.
Ayrıca, Başkanımızın hala 6736 Sayılı Kanun ile getirilen stok affını ağzına dolayarak bizlere teşekkür etmesine de anlam veremiyorum. Devletin Kanun ile getirdiği stok affını sorgulamak ve bunun peşine düşerek bir yerlere nasıl varacağınızı merak etmekteyim. İlk önce 6736 Sayılı Kanunu iyi oku ve ona göre konuyu yorumla. Devletin getirdiği Kanundan yararlanan ticaret erbabını da yine kamu oyu önünde küçük düşürmeye çalışmayın kendi işinize bakın tavsiyesinde bulunuyorum. Bir kez daha ifade ediyorum ki, aylık müstahsil rakamlarına 6736 Sayılı yasadan kaynaklı stok affının eklenmesi gibi bir durum yok artık bu böyle biline Ziraat Odası Başkanımız tarafından bir kaşık suda koparılmak istenen bu çizelgede dip not olarak verilen stok affı rakamının üyelerimize bilgilendirilmesi amacıyla verilen bir bilgi paylaşımından başka bir şey olmadığını tekrar ifade etmek isterim. Dolayısıyla burada bu rakam çizelgeye ekli değil ki çıkaralım. Tekrar çizelgeye dip not olarak ekleyebiliriz. İsteyen istediği gibi yorumlayabilir. Yani buradan devletin yasa ile getirmiş olduğu stok affından dolayı kimsenin kimseyi sorgulamaya cüreti hangi cesaretten geliyor. Yapılan bilgilendirme dip notundan kimse kendisine söylem üretme hevesine girmesin. Herkes kendisi ilk önce istatistik üretsin ondan sonra konuşsun. Birde müstahsilden alınan tescil ücreti üzerinden de Borsalara geçmiş beyanatlarda da vurulmak istenmişti. Değerli Kamuoyu, devletin vermiş olduğu hakkı tahsil eden ve bu ettiği tahsilatı fındık üreticisinin yararına sunan Giresun Ticaret Borsası’nı, Sn. Karan’ın sorgulamaya hakkı yok. Sen Ticaret Borsalarının faaliyetlerini kontrol eden ve yerindelik denetimini yapan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müfettişimisin ki ağzına geleni konuşuyorsun. Yaptığımız bir yanlış varsa Bak
anlık yetkilileri zaten raporunu yazar ve bize şunları düzelt der zaten bizde ona göre iyileştirme yaparız. Senin ağzına geleni bilip bilmeden Giresun Ticaret Borsası kendisine dizayn vermeyecek kadar üreticinin, tüccarın ve devletin yanında bir kurumdur. Bunu da artık iyi idrak et demekten başka bir şey gelmiyor elimden.
Herkes kendi işini yapsın inanınki daha iyi bir Fındık Üretimi, Tüketimi ve Ticareti olacaktır. Basına çıkarak sağa sola anlamsız ve gerçek dışı söylemlerle neyin peşinde olduğunu bilmeyen vizyon sahibi olmayan insanlarla bu ülkenin hiçbir yere gitme şansı olmadığını bir kez daha ifade ederken, tekraren söylüyorum. Biz Giresun’daki hiçbir kurum ile kavga halinde değiliz. Fındık üreticisinin yanındayız ve daha fazla refah seviyesini yakalamaları için fındıklarını değerlendirmek amacıyla spot borsayı ve lisanslı depoyu bu sene içerisinde Devlet Büyüklerinin de iştirakiyle açılışını gerçekleştireceğiz. Bu işleri hep birlikte Ticaret Borsaları, Ziraat Odaları, FTG ve Ulusal Fındık Konseyi’nin katılımları ile gerçekleştireceğiz. Çünkü biz hepimiz, biriz dersek bir şeyler olur ve bu sayede Fındığa ve Fındık Sektörüne hizmet etmiş oluruz. Konuyu kamuoyunun takdirine saygıyla arz ediyorum.”
Giresun Ticaret Borsası Başkanı Temel Yanıkoğlu, ile Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan arasında başlayan karşılıklı suçlayıcı açıklamalar giderek ileri boyutlara tanışmaya başladı. Karan'ın son açıklamalarına borsa başkanı ağır sözlerle karşılık verdi. Borsa Başkanı Yanıkoğlu, Ziraat Odası Başkanı Karan’ı, fındıkçıları “Tellioğulları ve Seferoğulları” mantığı ile düşman kardeşlerde dönüştürmeye çalıştığını ileri sürdü. Temel Yanıkoğlu, Karan’a “Sen Ticaret Borsalarının faaliyetlerini kontrol eden ve yerindelik denetimini yapan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müfettişimi sin ki ağzına geleni konuşuyorsun” diye çıkıştı.
Yanıkoğlu, Giresun Ziraat Odası Başkanlığında bulunan Sn. Nurittin Karan’ın, suçluluk psikolojisiyle olsa gerek Ticaret Borsalarımızı, Fındık Tanıtım Grubu ve kendilerinin de üyesi olduğu Ulusal Fındık Konseyini hedef alan seviyesiz ve yakışıksız ifadelerini tekrar tekrar dinlenmekten utanç duyduğumu öncelikle belirtmek isterim” dedi.
Yanıkoğlu açıklamasında şöyle dedi: "Fındığımızı emekleriyle yoğuran üreticimizin yegane kuruluşu olan Giresun’daki Ziraat Odalarımızın, Kurumumuzu hedef alan hangi maksada hizmet ettiğini anlamakta zorluk çektiğimiz yanlış tavırlı geçen haftalardaki beyanatlarını üzülerek kamuoyundan öğrenmiş bulunmaktayız ifadeleriyle kamuoyunun takdirine arz ettiğimiz olayların üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen bu makamda oturan kişinin fındık üreticisini yanlış yönlendirerek fındık fiyatları şöyle olacak böyle olacak ifadeleriyle üreticileri yanlış yönlendirmesi neticesinde mensubu bulunduğu kurumun üreticilerini ne tür bir yanlışlığa götürdüğünü hep beraber izlemişken şimdi geçen hafta Cuma günü basından öğrendiğimiz kadarıyla kurumlarımızı hedef alan ve beyanatları ile kurumlarımızın işlevselliğini yitirdiğine kadar ileri gidebilecek had sınırlarını aşan ifadelerle yorumlarda bulunmasının bir defa kendi cahilliği olduğunu ifade etmek istiyorum. Özellikle Ticaret Borsaları Anayasa’nın 135. Maddesine göre kurulmuş kurumlardır. İşlevselliğini yitirdiğini Devleti yönetenler öyle düşünüyorlar ise zaten bu kurumları Anayasa gerekliliklerine göre ortadan kaldırırlar. Sizin ifadelerinizle bu kurumların işlevselliğini yitirdiğine kimsenin kanaat getirmeyeceğinin öncelikle tarafınızdan bilinmesini isterim. Bizim açımızdan da Ziraat Odalarının işlevselliğini yitirdiğini söylemek nasıl çok gereksiz bir çıkış olacağı gerçeği de göz önünde bulundurularak buna göre sorumluluk makamlarında oturanların ne konuştuğunu bilmesi gerekirdi. Bu tür çıkışlar ile sanırız ki gündemde kalma hedefindesiniz. Gündeme aslı astarı olmayan söylemlerle fındık sektörünün önemli kurumlarını hedef alarak değil üreticinin refahına, gelişimine ve fındık tarımının sürdürülebilir stratejik hedeflerine yönelik ar-ge yapan bir kurum temsilcisi gibi davranmanızı tavsiye etmekten başka bir şeyin elimizden gelmediğini ifade etmek isterim.
Türk Fındığına hizmet eden tüm kesimleri itham ederek çeşitli davranış ve söylemlerle gündemi meşgul etmeye çalışan bu zihniyetin geliştirilebilir bir fındık tarımı için neler yapması gerektiğine yoğunlaşması gerekirken Fındık Sektörünün önemli kurum ve kuruluşlarını hedef almasını ve hedef göstermesinin akıl tutulmasından öte bir yanı olmadığını şiddetle bu zihniyetin yüzüne vurmak istiyorum. Enerjimizi tüketmeye çalışan ve daha fazla fındık satmaya çalışan sektörün taraflarını düşmanca tavırlarla ötekileştirmenin üreticinin temsilcisi olduğunu iddia eden şahısların Yeşilçam’daki Yeşil Vadi filminde olduğu gibi bir tarafı Tellioğulları, diğer tarafı da Seferoğulları mantığına sokmaya çalışan düşman taraflara dönüştürmesinin Millet olma özelimize büyük zararlar verdiğini bu şahsa hatırlatmanın Türk Milletinin bir evladı olarak kendime borç biliyorum.
Ziraat Odaları Üreticimizin çok önemli kuruluşlarıdır. Önemli işler yapması gereken kurumlardır. Üreticimizin aydınlanması için yayın ve yayım faaliyetleri gibi faaliyetler yürüten kurumlardır. Hepsinden öte üreticiye önder olan kurumlardır. Biz öyle olduğunu biliyoruz. Bunu da kendi ölçülerinde yaptıklarını düşünüyoruz. Daha doğrusu düşünmek istiyoruz.
Ancak, eline mikrofonu ve kalemi alan makam sahibi olan bu kişilerin kurumları bu şekilde yıpratarak kurumlar arasındaki uyumu bozmaya hiç mi hiç hakları yoktur. Kimsenin kimseye elinde tutar dalı olmayan söylemlerle iftira atmasının da anlamı yoktur.
Bu ülkenin İhracatçısı Mars’dan mı geldi? O da hem üretici hem ihracatçı, sanki bu insanları Fındığın düşmanı olarak göstermen ile senin eline ne geçecek? Başkanlığını yaptığın üreticilerin haklarını bu şekilde mi koruduğunu zannediyorsun? Toplum hafızasını böylesi boş işlerle neden uğraştırıyorsun? Ziraat Odaları ile Üreticiyi, Tüccar ve İhracatçı ile neden karşı karşıya getirmeye çalışıyorsun?
Herkes Türk Fındığının iyiliği için çalışıyor, Ziraat Odalarımız, Ticaret Borsalarımız, Fındık Tanıtım Grubu, Ulusal Fındık Konseyi hepsi Türkiye’nin değerleri.
Bu kurumları bu türden yalan yanlış söylemlerle haddine mi ki küçük düşürmeye çalışıyorsun. Üreticiyi yanlış yönlendirerek fiyat hareketlerinin yüksek olacağı yönünde basın yoluyla boy boy fotoğraflar verip üreticiye satmayın diyerek yönlendiren ve bugünkü tablonun çıkmasına asıl sebep olan ve bunu hep fındığın ticaretini yapanların sırtına sanki suçlu onlar imişler gibi kamuoyu önünde lanse etmeye çalışanlar sizler değil misiniz. Fındık fiyatlarının yükselmesini sanki istemeyen kimseler gibi diğer kesimleri itham etmenin bugüne kadar hangi faydalarını gördünüz diye Sizlere sormak lazım.
Üreticinin fındığına en yüksek fiyatı alması için elini taşın altına koyan, Ülkenin çok önemli kuruluşlarıyla birliktelik yapan ve bunu Sn. Başbakan Yardımcımızın yardımları, talimatları ve yönlendirmeleriyle bir yerlere getirerek hak ve adaletin fındık ticaretinde oluşması için kendine Kanunda aldığı yetkiler ile objektif ortamda fındık ticaretinin oluşmasını isteyenin istediği fiyata açık artırma usulü ile fındığını satabileceği, oluşan fiyatların tespitinin yapılarak tescil ve ilan edileceği ve tüm Dünya’nın oluşan fındık ticaretinin hangi fiyat ve ciro da gerçekleşeceğini göreceği bir ortam yaratılmaya çalışılırken anlamsız ve dibi olmayan söylemlerle Üreticinin düşmanı kurumlar olarak yansıtılmamızın bu makamı işgal eden insanlara yakışmadığını bir kez daha kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Fındığını satmak istemeyen üreticiye ise depoya koyarak ürün senedini alabileceği bir hizmet ortamı yaratmak için çabalayan Giresun Ticaret Borsası’nı üretici nezdinde küçük düşürmeye hiçbir kimsenin hakkı yoktur. Biz adaletli, Hakkı ve Hakkaniyeti gözeten bir fındık ticaretinin gelişmesini üreticinin mutlu mesut en yüksek fiyata ürününü satabileceği, tüccarın da kaliteli fındığa en yüksek fiyatı vererek ve bilerek fındık alabileceği bir platformu oluşturmak istiyoruz.
Yoksa Fındığın çok önemli kurumları olan borsaları, Karadeniz ve İstanbul İhracatçı Birliklerinin bünyesinde kurulan Fındık Tanıtım Grubunu, Ulusal Fındık Konseyini ve tekelcilere hizmet eden adeta üreticinin alın terini işbirlikçi bir zihniyetle bir takım kesimlere pazarlayan bu söylemlerin Ziraat Odalarının değil, kurumu temsilen bulunan bir şahsın hezeyanları olduğunu ifade etmek istiyoruz. Yani bizim kurumlarla hiçbir sorunumuz yok hattı zatında işbirliğinde olmak istediğimizi de kendilerine kaç kez ifade etmişizdir. Ancak böyle suçlayıcı ifadelerle işbirliği yürütmenin ne faydası olabilir ki sormak lazım. Özetlemek gerekirse Fındık Tanıtım Grubu gibi altı kıtada tanıtım faaliyeti yürüten ve Türk Fındığının imajını ve Türk Fındığını en iyi şekilde ticaretinin olması için çaba gösteren kesimleri Üretici düşmanı gibi göstermenin kimseye fayda sağlamayacağını. Birlik ve beraberlik içerisinde çalışma kültürünün hepimize, Ülkemize ve Milletimize refah seviyesi yüksek fındık üreticisi ve fındık üreten bir ülke konuma getireceğinin bilinmesini tüm fındık kesimlerine bir kez daha buradan seslenmek istiyorum.
Ayrıca, Başkanımızın hala 6736 Sayılı Kanun ile getirilen stok affını ağzına dolayarak bizlere teşekkür etmesine de anlam veremiyorum. Devletin Kanun ile getirdiği stok affını sorgulamak ve bunun peşine düşerek bir yerlere nasıl varacağınızı merak etmekteyim. İlk önce 6736 Sayılı Kanunu iyi oku ve ona göre konuyu yorumla. Devletin getirdiği Kanundan yararlanan ticaret erbabını da yine kamu oyu önünde küçük düşürmeye çalışmayın kendi işinize bakın tavsiyesinde bulunuyorum. Bir kez daha ifade ediyorum ki, aylık müstahsil rakamlarına 6736 Sayılı yasadan kaynaklı stok affının eklenmesi gibi bir durum yok artık bu böyle biline Ziraat Odası Başkanımız tarafından bir kaşık suda koparılmak istenen bu çizelgede dip not olarak verilen stok affı rakamının üyelerimize bilgilendirilmesi amacıyla verilen bir bilgi paylaşımından başka bir şey olmadığını tekrar ifade etmek isterim. Dolayısıyla burada bu rakam çizelgeye ekli değil ki çıkaralım. Tekrar çizelgeye dip not olarak ekleyebiliriz. İsteyen istediği gibi yorumlayabilir. Yani buradan devletin yasa ile getirmiş olduğu stok affından dolayı kimsenin kimseyi sorgulamaya cüreti hangi cesaretten geliyor. Yapılan bilgilendirme dip notundan kimse kendisine söylem üretme hevesine girmesin. Herkes kendisi ilk önce istatistik üretsin ondan sonra konuşsun. Birde müstahsilden alınan tescil ücreti üzerinden de Borsalara geçmiş beyanatlarda da vurulmak istenmişti. Değerli Kamuoyu, devletin vermiş olduğu hakkı tahsil eden ve bu ettiği tahsilatı fındık üreticisinin yararına sunan Giresun Ticaret Borsası’nı, Sn. Karan’ın sorgulamaya hakkı yok. Sen Ticaret Borsalarının faaliyetlerini kontrol eden ve yerindelik denetimini yapan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müfettişimisin ki ağzına geleni konuşuyorsun. Yaptığımız bir yanlış varsa Bak
anlık yetkilileri zaten raporunu yazar ve bize şunları düzelt der zaten bizde ona göre iyileştirme yaparız. Senin ağzına geleni bilip bilmeden Giresun Ticaret Borsası kendisine dizayn vermeyecek kadar üreticinin, tüccarın ve devletin yanında bir kurumdur. Bunu da artık iyi idrak et demekten başka bir şey gelmiyor elimden.
Herkes kendi işini yapsın inanınki daha iyi bir Fındık Üretimi, Tüketimi ve Ticareti olacaktır. Basına çıkarak sağa sola anlamsız ve gerçek dışı söylemlerle neyin peşinde olduğunu bilmeyen vizyon sahibi olmayan insanlarla bu ülkenin hiçbir yere gitme şansı olmadığını bir kez daha ifade ederken, tekraren söylüyorum. Biz Giresun’daki hiçbir kurum ile kavga halinde değiliz. Fındık üreticisinin yanındayız ve daha fazla refah seviyesini yakalamaları için fındıklarını değerlendirmek amacıyla spot borsayı ve lisanslı depoyu bu sene içerisinde Devlet Büyüklerinin de iştirakiyle açılışını gerçekleştireceğiz. Bu işleri hep birlikte Ticaret Borsaları, Ziraat Odaları, FTG ve Ulusal Fındık Konseyi’nin katılımları ile gerçekleştireceğiz. Çünkü biz hepimiz, biriz dersek bir şeyler olur ve bu sayede Fındığa ve Fındık Sektörüne hizmet etmiş oluruz. Konuyu kamuoyunun takdirine saygıyla arz ediyorum.”
Yorumlar