Eğitim Sen, “Baskı korkutma ve sindirme amaçlıdır, kabul edilemez”

Eğitim Sen Şube Yürütme Kurulu, memurlara yönelik baskının korkutma ve sindirme amaçlı olduğunu belirterek kabul edilemez bulduklarını açıkladı. Eğitim Sen’den yapılan açıklama da özetle su hususlara değinildi: “Hükümet, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında başlattığı ve darbeciler yönelik olduğu iddia edilen soruşturmalar, açığa almalar ve ihraçlar üzerinden kendisine muhalif olarak gördüğü geniş kesimlere yönelik cadı avını sürdürmektedir.


1 Eylül gece yarısı çıkarılan 672 sayılı KHK ile 28 bini MEB bünyesinde olmak üzere, 50 bini aşkın kamu personeli savunma hakkı bile tanınmadan kamu görevinden ihraç edilmiştir. Hükümetin ulusal ve uluslararası hukukun en temel ilkeleri ayaklar altına alınarak gerçekleştirdiği ihraçlar ve açığa almaların darbeci zihniyetten hiçbir farkı olmadığı gibi, hukuk dışı karar ve uygulamaların ısrarla sürdürülmek istenmesi dikkat çekicidir.


Başbakan Binali Yıldırım, 2 Eylül tarihinde bölgede “terörle iç içe olmuş 14 bin öğretmenin bulunduğunu ve zorunlu yer değişikliği yapılacağını” açıklamış, daha sonra 4 Eylül Pazar günü Diyarbakır’da yaptığı konuşmada “terörle iç içe olduğundan şüphe edilen 14 bin öğretmenin ve kamu görevlilerinin tedbir olarak açığa alınacağını” açıklamıştır. OHAL’in arkasına sığınılarak yapılan bu açıklamanın ardından, hükümetin siyasi uzantıları tarafından kamuoyunda ve sosyal medyada eğitim emekçilerinin mücadele kesimlerine yönelik tehdit, korkutma ve sindirme amaçlı büyük bir linç kampanyası başlatılmıştır.


Hükümetin kendileri gibi düşünmeyen, haksızlıklar karşısında sesini yükseltenlere karşı gösterdiği tahammülsüzlüğün son dönemde belirgin bir şekilde arttığı, en temel sendikal eylemlerin bile suç kapsamına alınmaya çalışıldığı bilinmektedir. Yıllardır iktidarın ve onun toplum içindeki siyasi uzantılarının pervasız saldırılarına, iftira ve suçlamalarına itiraz eden, sesi yükselten her birey, her kurum “bertaraf” edilmesi gereken potansiyel hedef olarak belirlenmiştir.


Ülkenin içinden geçmekte olduğu olağanüstü koşulları fırsata çevirerek OHAL hukuku dayanak yapılarak hayata geçirilmek istenen yeni tasfiye girişimlerinin kabul edilmesi mümkün değildir. Eğitim emekçileri, darbeci zihniyetten hiçbir farkı olmayan, korkutmak ve sindirmek amaçlı olarak gündeme getirilen bu tür hukuk dışı girişimlere pabuç bırakmayacak kadar köklü bir mücadele geleneğine sahiptir.


Hükümete çağrımız, OHAL hukukunun arkasına sığınarak hiçbir hukuk dışı girişimde bulunmaması, siyasi intikam duygusuyla hareket etmekten uzak durmasıdır. Eğitim Sen, nereden ya da kimden gelirse gelsin, eğitim emekçilerinin örgütlü mücadelesini hedef alan, iktidarın baskıcı ve anti demokratik uygulamalarına zemin hazırlayan her türlü girişim ve saldırının karşısında hukuksal ve örgütlü mücadelesiyle durmayı sürdürecektir.”



Eğitim Sen, “Baskı korkutma ve sindirme amaçlıdır, kabul edilemez”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Dolmuş fiyatlarına 2 yıl sonra ayarlama yapıldı"

Bartın'da uyuşturucu operasyonu

"Türkiye tüm dünyada insani diplomasinin, huzurun, barışın sembolü haline geldi"